Yorucu bir staj haftasının bitiminde yeni yazımla hepinize merhaba diyorum. Staj işleri ve ev bulma telaşı derken çok saygıdeğer stage-eater Gözde hanımefendinin doğum gününü de unuttuğumu farkettim. Huzurlarınızda kendisinden özür diliyor, geçmiş ve gelecek doğum gününü kutluyorum.
Cumartesi günü Serdar'la gittiğimiz Mamma Mia! filminden bahsetmek istiyorum biraz. Aslında film yerine müzikal desek daha doğru olur. Film başlamadan önce bildiğimiz romantik komedi tarzı bir film izleyeceğimizi sanıyorduk, zaten bizi filme çeken de M

eryl Streep, Christine Baranski, Colin Firth ve Pierce Brosnan'dan oluşan müthiş kadrosuydu. Filmin başında başrol hanım kızımızın şarkısıyla kendimizi bir müzikalde bulduk. Daha sonra da Money Money Money, Dancing Queen ve Voulez-Vous ile 'aa ABBA' nidalarıyla filmi izlemeye devam ettik. Filmi izlerken Meryl Streep'e aşık olduk. Pierce Brosnan'ın karga sesine tahammül ettik. Yunan adasının karşısında gözüken kara parçası acaba Türkiye mi diye düşünemeden edemedik. Filmin sonundaki bis sahnesini ışıklar açıldığı ve herkes kalktığı için izleyemediğimizden üzüldük. Filmden çıkınca beklediğimizden farklı ve çok daha güzel, eğlenceli bir müzikal izlemiş olduk ve acı gerçeği de eve gidip de internete girince öğrendik. Meğerse Mamma Mia! zaten ABBA'nın şarkısı ve ABBA temalı bir Broadway müzikaliymiş, filmi oradan uyarlamışlar. Tabi bizim gibi ABBA ve müzikal cahili insanları bile çeken ve sonunda çok güzel tatlar bırakan bir film/müzikal eminim ki ABBA hayranlarını da tatmin etmiştir. Yada tam tersi, cahilliğimizden dolayı aslında kötü bir filmi güzel bulduk. Artık işin doğrusunu otoritelere bırakıyorum (O kabak kendini biliyor).
Stajla ilgili bir şey yazamıyorum çünkü 5 sayfa gizlilik belgesi imzalattılar. Misal, şantaja uğrarsak ne yapmamız gerektiğiyle ilgili bir madde vardı. O bakımdan bu konudan direk kısaca E.D.'ye geçmek istiyorum. Kısaca E.D. arkadaşımız bildiğiniz üzere Almanya'da staj yapıyor. Artık stajın sonlarına geldiğinden kısa bir Paris, Venedik, Roma turu yapmak istiyor ama bilmediği bir şey var, en sevdiği arkadaşı canı ciğeri olmadan bu gezi ona yar olmayacak. Bunu böyle bir kısaca E.D.
Son olarak da Betül hakkındaki yazımın çok övgü alması ve gelen çeşitli istekler üzerine bir sonraki yazımın sürpriz bir insan hakkında olacağını da söylemek istiyorum. Ankara'dan sevgiler.